Merhaba — bugün birlikte bir tarih sorusuna bilimsel bir merakla yaklaşalım: Emekli Sandığı hangi padişah döneminde ortaya çıktı? Bu sorunun aslında hem Osmanlı tarihine hem de Cumhuriyet dönemi sosyal güvenlik sistemine köprü kuran bir arka planı var. Gelin, veriler ışığında birlikte düşünelim.
Emekli Sandığı’nın Kökeni ve Cumhuriyet Dönemindeki Kuruluşu
Aslında “Emekli Sandığı” ifadesi, modern anlamıyla — yani devlet memurlarına yönelik sigorta ve emeklilik kurumu — Cumhuriyet dönemine ait. Resmî olarak Emekli Sandığı, 8 Haziran 1949’da çıkarılan 5434 sayılı kanun ile kurulmuş; bu kanun uyarınca tüzel kişiliğe sahip bir sosyal güvenlik kurumu olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. ([iskanunu.com][1])
Yani bu kurum, Osmanlı padişahlarından birinin; örneğin Sultan Abdülaziz gibi bir padişahın “resmî” olarak kurduğu bir Emekli Sandığı değil — modern anlamda bir sosyal güvenlik yapısı, Cumhuriyet Türkiye’sinin kurumsallaşma çabalarının bir parçası olarak doğmuştur.
Ayrıca Emekli Sandığı; 16 Mayıs 2006’da kabul edilen 5502 sayılı kanun ile resmen feshedilmiş ve görevleri Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) devredilmiştir. ([Vikipedi][2])
Osmanlı Dönemindeki İlk “Tekaüt / Emeklilik” Uygulamaları: Ne Kadar İlgili?
Ancak bu durum, Osmanlı’da “emeklilik ya da emekliye ayrılma” anlamında benzer bazı kurumların olmadığı ya da fikir olarak var olmadığını göstermez. Osmanlı’nın son dönemlerinde ve özellikle 19. yüzyılda — tımar sistemi, maaşlı düzenli ordu ve idari kadro reformlarıyla birlikte — bazı “emekli maaşı / tekâüt sandığı” benzeri düzenlemeler gündeme gelmiştir. ([Bilkent BUIR][3])
Örneğin bazı kaynaklarda, 1860’lar civarında — Sultan Abdülaziz döneminde — muvazzaf ve emekli askerler için bir tür pension (maaş) sistemi, prim kesintisi ve nemalandırılmış fonlarla desteklenen bir sistemden söz edildiği yazılır. ([Günceloku][4]) Ancak bu düzenlemeler, modern “Emekli Sandığı” anlayışı gibi kurumsallaşmış, kanunla biçimlendirilmiş bir sistem değil; daha ziyade, dönemsel uygulamalar ya da geçici düzenlemelerdi.
Dolayısıyla, “Emekli Sandığı”nın kuruluşu açısından — yani bugünkü kapsayıcılığı, yasal çerçevesi ve kurumsal yapısıyla — Osmanlı padişahı dönemine değil, Cumhuriyet dönemine bakmak lazım.
Bilimsel Analiz: Neden Modern Emekli Sandığı Cumhuriyet’le Doğdu?
19. yüzyılda Osmanlı, yönetim, ordu, maliye, bürokrasi gibi alanlarda reformlar yapıyordu. Ancak bu reformlar genellikle “mevcut yapıyı koruma — modernizasyon” dengesi gözetiyordu; sosyal güvenlik ve emeklilik gibi modern devlet işlevleri, sınırlı sayıda kadro ve askeri sınıf için söz konusuydu. Bu nedenle kurumsal, yaygın bir emeklilik yapısı oluşamadı.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte devletin görev tanımı değişti; kamu hizmeti, kamusal haklar, vatandaşlık temelli sosyal güvenlik anlayışı ağır bastı. Bu bağlamda, 1949 yılında Emekli Sandığı’nın kurulması, devletin yeni yapısına uygun, kapsayıcı bir sosyal güvenlik modeline geçişi sembolize etti.
20. yüzyılın ikinci yarısı, sanayileşme, kamusal sektörün büyümesi, demografik değişim gibi nedenlerle toplumun sosyal güvenlik ihtiyacı arttı. Emekli Sandığı, bu ihtiyacı karşılamak üzere hukuki ve kurumsal temellere dayandırıldı.
Neden Bazıları “Abdülaziz Dönemi Emekli Sandığı” Der? — Efsane mi Gerçek mi?
Bazı popüler kaynaklarda, Osmanlı döneminde ilk “emekli sandığı” uygulamalarının Sultan Abdülaziz zamanında başladığı öne sürülüyor. ([Günceloku][4]) Ancak bu kaynaklarda genellikle net bir kanun, kurum veya süreklilikten söz edilmiyor; daha çok “askerlere maaş ve tekâüt ödemesi”, “prim sistemine benzer kesintiler” gibi sınırlı uygulamalar kastediliyor.
Bu da demek ki: tarihsel referanslarda bu tür uygulamalar olmuş olabilir — ama bugünkü “Emekli Sandığı” gibi yasal, kurumsal ve kapsayıcı bir yapı, Osmanlı’da değil Cumhuriyet döneminde oluşmuştur.
Sonuç: Emekli Sandığı’nın “Padişah Dönemi” Yok — Cumhuriyet Dönemi Kurumu
Bilimsel veriler ışığında: Emekli Sandığı, modern anlamıyla hiçbir padişah döneminde kurulmadı. Onun temeli, 1949’da atıldı ve 20. yüzyıl Cumhuriyet Türkiye’sinin sosyal güvenlik vizyonunun bir ürünü oldu. Bu açıdan, “Emekli Sandığı = Osmanlı padişahı dönemine ait bir kurum” ifadesi tarihsel olarak doğru değil.
Yine de, Osmanlı’dan miras kalan sosyal güvenlik anlayışı, tekâüt, maaş sistemi ya da devlet hizmetlilerine yönelik koruma fikirleri — bugünkü sistemin ilham kaynağı olmuş olabilir. Bu nedenle tarihsel kökenleri de anlamak önemli.
—
Merak uyandıran sorularla bitireyim: Eski Osmanlı dönemi sosyal güvenlik uygulamaları, “modern emeklilik” anlayışının ilk tohumları olabilir miydi? Bugünün sosyal güvenlik sistemini değerlendirirken geçmişteki bu deneyimleri hatırlamak ne kadar önemli? Sizce Emekli Sandığı’nın kuruluşu için Cumhuriyet döneminin şartları mı zorunluydu, yoksa Osmanlı’da da kurumsallaşma mümkün olur muydu?
[1]: “TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI – iskanunu.com”
[2]: “Emekli Sandığı – Vikipedi”
[3]: “Emeklilik tarihi – repository.bilkent.edu.tr”
[4]: “Emekli Sandıkları Hangi Osmanlı Padişahı Döneminde Kurulmuştur …”